Bloody Mary Kokteyl Tarifi
Bloody Mary kokteyl tarifi ile bir asır boyunca süregelmiş, votka ve domates suyunun baharatlar ile birleşen etkileyici birlikteliğinden doğan, benzersiz ve hatırda kalıcılığı oldukça yüksek özel bir kokteyl ile tanışıyor olacaksınız.
Kokteyl tasarımında ölçü birimleri olmazsa olmazlarımız arasında yer alsa da, Bloody Mary kokteyli söz konusu olduğunda bileşenler baharat, acı, tuz gibi güçlü ve baskın karakterler taşıdığından bu ölçü birimleri kişisel tercihler ve damak paletinizin alışkanlıkları doğrultusunda eksiltilip artırılabilir.
Diğer bir ifadeyle, Bloody Mary kokteyli sizlere adeta serbest bir el sanatı yaratabileceğiniz boş bir tuval sunar ve bu sayede kendi mükemmelinizi yaratmanıza olanak tanır!
Bloody Mary kokteylinin bu kadar özel olmasının bir diğer nedeni ise adeta bir ertesi gün kokteyli olmasıdır.
Eğer hangover bir sabaha uyandıysanız, tuz ve mineral dengesi yüksek olan bu kokteyl, alkol oranı bir miktar azaltılarak tüketildiğinde sizin için bir kurtarıcı olabilir.
Kokteyl içeriğinin yemekler ile de mükemmel uyumu sayesinde Bloody Mary brunch’larda da sıklıkla tercih edilen kokteyllerden biridir ve all day dediğimiz kategoride bulunur; yani günün bütün saatleri için tüketimi uygundur.
Kokteylin akşamdan kalmalığa iyi geldiğine olan yaygın inanç sebebiyle de yılbaşı gecesinin ertesi günü olan 1 Ocak, Bloody Mary günü olarak kutlanır.
Bloody Marry Kokteylinin Tarihi
Bloody Mary kokteylinin reçetesi ilk keşfini takip eden yıllar süresince geliştirilmiş ve güncel tarife ulaşılması bir süreç ile şekillenmiştir.
İlk olarak 1920’li yıllarda eşit miktarda votka ve domates suyunu karıştıran, Paris’teki Harry’s New York Bar‘da çalışan Amerikalı barmen Fernand Petiot, karışımına Bloody Mary (Kanlı Mary) ismini vermesini öneren müşterisiyle tanıştığında kokteylinin global ölçekte bir üne ulaşacağına dair bir fikri yoktu.
Müşterisi Petiot’a karışımın kendisine Chicago’daki Kan Kovası Kulübü‘nü ve orada Mary adında tanıdığı bir kızı hatırlattığını söyleyerek kokteyli için bu ismi kullanabileceğini önerir.
1934 yılında Petiot, New York City’deki St. Regis Hotel’deki King Cole Bar’a transfer olur ve tarifini burada da kullanır. Otel yöneticileri kokteylin adını Red Snapper olarak değiştirmeyi önerirler ancak bu isim kalıcı olmaz.
Sofistike New Yorklular kokteyli biraz sıradan bulurlar ve karışımdan pek de etkilenmezler. Kokteylin tatsız ve zayıf bileşen sayısına sahip olduğunu söyleyerek Petiot’tan karışımına bir karakter kazandırmasını önerirler; bu sayede tarifine baharat, acı, limon ve tuz ekleyen Petiot, Blood Mary’nin güncel tarifini tasarlamış oldu.
Bloody Mary Kokteyl Tarifi
Bloody Mary kokteylinde dikkat çeken en önemli detay karışımın viskozitesidir. Bir başka deyişle, gövde olarak tanımlanan içeceğin yoğunluk dengesi diyebiliriz.
Kokteyli birçok tarz ile yapabiliriz: Shake (çalkalama), stir (karıştırma) ve build (kendi bardağında) teknikleri gibi. Benim önerim başlangıç seviyesinde olduğunuzu düşünerek build yani kendi bardağında kokteyli inşa etmek yönünde olacak.
Malzemeler
- 50 ml votka
- 100 ml domates suyu
- 25 ml taze limon suyu
- 2 dash (atım) Worcestershire sos
- 2-3 dash (atım) Tabasco sos
- Bir tutam tuz ve karabiber
Yapılışı
- Highball (uzun) bir bardağı ağzına kadar buz ile doldurun.
- Malzemeleri sırasıyla kadehinize ekleyin.
- Bu kısımda giriş bölümünde bahsettiğim şekliyle acı, baharat, ekşi ve tuz oranlarını revize edebilirsiniz; ancak ilk seferde tarife sadık kalarak orjinal reçeteyi deneyimlenizi öneririm. Klasik tarifi deneyimleyip kendinize referans noktası alarak oranlar ile oynayabilirsiniz.
- Bütün malzemeleri ekledikten sonra uzunca bir bar kaşığı yardımıyla içeriği ortalama 5-6 tur karıştırın.
- Kereviz sapı ve küçük domatesler ile kokteylinizi süsleyebilirsiniz.
Cheers!